top of page
Yazarın fotoğrafıAv. Arb. M. Erdinç Ustaoğlu

Evlilikte Mal Rejimleri ve Tasfiye Usulü


Mal rejimleri, eşlerin mal varlığında yer alan hakların kime, ne şekilde ait olacağı, buna bağlı olarak bu mal varlığı değerlerinde yararlanma, yönetim ve tasarrufun nasıl olacağı, üçüncü kişilere kimin, hangi kapsamda sorumlu olacağı ve nihayet mal rejiminin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde eşler arasında bir paylaştırmanın yapılıp yapılmayacağı, yapılacaksa bunun ne ölçüde ve ne şekilde gerçekleştirileceği sorularına cevap vermektedir.


1 Ocak 2002 tarihli 4721 sayılı Yeni Türk Medeni Kanunu kabul edilerek, kadın-erkek eşitliği yasayla güvence altına alınmak istenmiş ve ‘’Mal Ayrılığı’’ rejiminin getirdiği olumsuzlukları değiştirmek adına ‘Edinilmiş Mallara Katılma’ rejimi yasal rejim olarak kabul edilmiştir.


Türk Medeni Kanunu tek tip bir düzenleme yapmaktan kaçınmış , bunun yerine evlilik birliğinin hangi mal rejimine tabi olacağını belirleme şansı getirmiştir. Hukukumuzda dört çeşit mal rejimi mevcuttur. Bunlar:


· Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi


· Mal Ayrılığı Rejimi

· Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi

· Mal Ortaklığı Rejimi


Türleri:


Yasal : Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi


Sözleşmesel : Mal Ayrılığı, Paylaşmalı Mal Ayrılığı, Mal Ortaklığı Rejimi

Olağan : Edinilmiş Mallara Katılma, Paylaşmalı Mal Ayrılığı, Mal Ortaklığı Rejimi

Olağanüstü : Mal Ayrılığı Rejimi


Sınırlı sayı ve tipe bağlılık ilkeleri gereği taraflar ilgili rejimi kendi sınırları içerisinde düzenleyebilecektir. Kanunda yer alan sınırlamalar hariç emredici niteliktedir.


Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi


01.01.2002 tarihi itibariyle yasal mal rejimi olarak kabul edilmiştir.


TMK m.202 - 'Eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanması asıldır. Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kanunda belirlenen diğer rejimlerden birini kabul edebilirler.'

Eşler aksini kararlaştırmadığı ve mahkemece mal ayrılığına geçilmediği ya da mal rejimi sözleşmesi ile diğer rejimlerden birini seçmedikleri takdirde yasa gereği edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacaklardır.


Taraflar mal rejimi sözleşmesini evlenmeden önce veya sonra, noter huzurunda düzenleme veya onaylama şeklinde yapabilirler. Tarafların evlilik sırasında nikah memuruna adi yazılı bir belge ile de seçtikleri mal rejimini bildirmeleri de mümkündür. Evlilik birliğinin kurulmasından sonra tarafların aralarında düzenledikleri mal rejimi sözleşmesi sözleşmenin kurulduğu andan itibaren, evlilik öncesi düzenlenen mal rejimi sözleşmesi ise ancak evlilik ile geçerlilik kazanır.


Kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olan mal rejimi sözleşmesi yapmak için ayırt etme gücüne sahip olmak gereklidir. Küçükler ve kısıtlılar ise yasal temsilcilerinin rızasını almalıdır.

Mal rejimi sözleşmesi sayılmayan haller şu şekilde sıralanabilir:


· Diğer eşin rızasının alınması gereken haller


· Evliliğin genel hükümleri çerçevesinde yapılan sözleşmeler

· Boşanma ve ayrılığın fer’i sonuçlarına ilişkin sözleşmeler


Mal Rejiminin Sona Erdiği Haller:


· Eşlerden birinin ölümü ya da ölüm karinesi


· Gaiplik kararıyla birlikte evliliğin feshi istenmişse


· Diğer bir mal rejiminin kabulü


· Mahkeme kararı


· Boşanma,butlan,ayrılık sebebiyle mal rejiminin sona ermesi


Ayrım esnasında her bir eşin tespit edilen mal varlığı kural olarak edinilmiş mal kabul edilir. Buna Edinilmiş Mal Karinesi denmektedir.


Yasal mal rejiminin mahkeme kararıyla sona erdirilebilmesi için haklı sebeplerin varlığı, aranmıştır. Buna göre, eşlerden birinin talebi ile mevcut mal rejiminin -mal ayrılığına- dönüşmesine karar verilebileceği öngörülmüştür. TMK m.206 ile bu sebepler şu şekilde sıralanabilir;


· Diğer eşe ait malvarlığının borca batık veya ortaklıktaki payının haczedilmiş olması


· Diğer eşin, istemde bulunanın veya ortaklığın menfaatlerini tehlikeye düşürmüş olması


· Diğer eşin, ortaklığın malları üzerinde bir tasarruf işleminin yapılması için gereken rızasını haklı bir sebep olmadan esirgemesi


· Diğer eşin, istemde bulunana eşe malvarlığı, geliri, borçları veya ortaklık malları hakkında bilgi vermekten kaçınması,


· Diğer eşin sürekli ayırt etme gücünden yoksun olması


Ancak yasanın verdiği bu mahkeme yolunu bir kenara koyarsak TMK m.208 ile görüleceği üzere, taraflar her zaman yeni bir mal rejimi sözleşmesiyle önceki veya başka bir mal rejimini kabul edebilirler.


Tasfiye Aşaması


Taraflar arasında tasfiye anlaşma ya da dava yoluyla mümkündür. Edinilmiş mallara katılma rejimi, boşanma (veya evliliğin iptali) davasının açılması ile sona erse de, tasfiyenin yapılabilmesi, kesinleşmiş bir boşanma (veya iptal) kararının varlığını gerektirir


Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde ilk aşamada her eşin malvarlığı, mal rejiminin sona erdiği an itibariyle belirlenir. İkinci aşamada edinilmiş mallar ve kişisel malların ayrıı yapılır. Son aşamada ise katılma alacağı tespit edilir.



Görevli mahkeme 4787 sayılı kanun m.4 uyarınca aile mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise TMK m. 214’de hükme bağlanmıştır buna göre:


-Ölüm ile sona ermişse ölenin son yerleşim yeri

-Boşanma,iptal,hakim kararı ise eşlerden birinin yerleşim yeri ya da eşlerin son altı aydır birlikte yaşadıkları yerleşim yeri


-Diğer hallerde davalı eşin yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir


Açılacak davalarda TMK m5’teki atıf nedeniyle TBK m. 125’de öngörülen 10 yıllık süre uygulanmakta olup uygulamada bir çok tartışmaya sebep olmaktadır. Zamanaşımı alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlamaktadır.

49 görüntüleme0 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
bottom of page